Türk modası adına en önemli etkinlik olan Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul geçtiğimiz haftaya damgasını vurdu. Ülkemizde yaşanan elim olayların gölgesinde başladığımız moda haftasının bu kez iptal edilmemiş olmasının hassasiyetinin hepimizin son derece farkındaydık. Binlerce insanın ekmek yediği bu önemli etkinlik, birçoğunuzun bildiği üzere, tasarımcıları yurtdışından gelen “buyer”lar ile buluşturuyor ve aynı zamanda uluslararası takvimde de önemli bir yer teşkil ediyor. Bu hassas karar sonucu defileler planlanan şekli ile ilerleyecekti ancak tabii ki parti ve eğlenceye yönelik etkinlikler iptal edilmişti. Bu da bu işin gerçek bir iş olduğunun altını çizecek en doğru karardı. Eklemeden geçmemek gerek; takvimde var olmasına rağmen parti konsepti sebebi ile Direct Message markası ve Beymen Collection’ın defileleri kendi insiyatifleri ile iptal edildi.
Gelelim bu kez Zorlu Center‘da kurulan #MBFWI alanında gerçekleşen defilelerden aldığım notlara. Bu sezon da geçtiğimiz sezon olduğu gibi etkinliği ana isim sponsoru olan Mercedes-Benz adına yakinen takipteydim. Mercedes-Benz her sezon olduğu gibi bu sezon da bir tasarımcının defilesini sundu. Sektördeki 15.yılını kutlayan sevgili Mehtap Elaidi’nin koleksiyonunu sunan Mercedes-Benz’in “Mercedes-Benz celebrates Mehtap Elaidi” defilesini ayrı bir post’ta sizlerle paylaşacağım.
Gazetedeki köşemi takip edenlerinizin bildiği üzere moda haftası ile ilgili köşemde de iki yazı kaleme aldım. Bu yazılardan alıntılar ile sizi tasarımcıların koleksiyonlarından kareler ile başbaşa bırakmak istiyorum. Gelin Türk modası adına katettiğimiz mesafeye ve geldiğimiz noktaya hep beraber mutlulukla göz atalım.
5th POSITION VE CİHAN NACAR
Sonbahar-Kış 2016-17 koleksiyonlarına ilk gün Cihan Nacar ve 5th Position’ın mayo tasarımları ile mevsim sıralamasını bozmadan yumuşak bir geçiş yapıyoruz. Türk mayo tasarımcıları özellikle son dönemde müthiş yükselişte. Cihan Nacar’ın imzası haline gelen modern-retro tasarımları ve bu sezon ön plana çıkarttığı baskıları ile 5th Position’ın bale zarafetinden ilham alan feminen mayoları podyumu ısıtıyor.
BORA AKSU
Londra merkezli Türk tasarımcı Bora Aksu folk-romantik bir hikayenin içinde bizleri selamlıyor. Geçtiğimiz aylarda Londra Moda Haftası’nda sunduğu koleksiyonu bu kez İstanbul’da sergiliyor Aksu. Feminenliğin yeni bir tanımı olarak sunulan koleksiyon ilhamını yüzleri olmayan geleneksel “Amish” bez bebeklerden alıyor. Bora Aksu gibi uluslararası başarı kazanmış Türk tasarımcıları İstanbul’daki moda haftasında ağırlamak sektör için çok önemli ve güven verici.
DICE KAYEK “JOKES”
Ayşe-Ece Ege’nin uluslararası başarıya sahip markaları Dice Kayek’in Marie Schuller yönetimindeki “Jokes” isimli moda filmi markanın dünya çapında hızla yayılmaya başlayan “gördüğün anda satın al” felsefesi ile şu anda Zorlu Beymen ve Harvey Nichols’da satışa sunulan İlkbahar-Yaz hazır giyim koleksiyonunu tanıtıyor. Özel gösterimde izlediğimiz Dice Kayek filmlerinden Jokes’un yanısıra Noir, Pearl, Blue ve White isimli diğer filmlerinde de Marie Schuller’in imzası bulunuyor. Aynı Bora Aksu gibi bu takvimde Dice Kayek’in yer alması sektör adına çok olumlu ve önemli bir değer.
DB BERDAN
İkinci güne Anthony Burgess’in kült romanından beyaz perdeye taşınan ve yönetmen Stanley Kubrick’in 1971 yapımı “Otomatik Portakal” filminden yola çıkan yüksek tempolu DB Berdan defilesi damgasını vuruyor. Tasarımcı Deniz Berdan ve kızı Begüm Berdan Bioderma sponsorluğunda gerçekleştirdikleri ve “Ultra Violence” adını verdikleri yeni koleksiyonları için 30 farklı desen geliştirmişler. Defilenin sonunda ellerinde “Teröre hayır, şiddete hayır. Herkes için barış ve sevgi.” pankartı ile çıkan anne-kızı hepimiz yürekten alkışlıyoruz.
ZEYNEP TOSUN
Zeynep Tosun ise “Kayıp Anadolu” adını verdiği koleksiyonunda “Anadolu’da sessizlik hakimse renkler ve desenler el emeğinde buluşur, kadının sesi olur.” diyor. Zeynep’in her işini, her koleksiyonunu hep büyük bir merakla bekliyorum. Koray Birand yönetmenliğinde Kars’ta çekilen film ise sunum başlamadan önce tüylerimi gerçekten diken diken ediyor. Şifon, ipek krep ve filelerin kullanıldığı yeni koleksiyonunda Tosun, Anadolu’da ‘Aba’ olarak adlandırılan büyük yakalı ceket ve yelek tasarımları boncuk işlemeleriyle günümüze uyarlayarak, tel kırma işi kemerler, boncuk küpeler ve ‘babush’ olarak adlandırılan boncuk terlikler ile tamamlıyor. Zeynep Tosun’un rengarenk Anadolu’yu yeniden yorumladığı koleksiyonu tıpkı diğer tüm koleksiyonları gibi yine büyük heyecan uyandırıyor.
BASHAQUES
Tasarımcı Başak Cankeş sektörün son birkaç sezondur en çok konuşulan isimlerinden biri. Bashaques adını verdiği marka ise “yavaş moda”nın en yeni temsilcilerinden. Bu sezon İspanyol mimar Antoni Gaudi’den esinlendiği yepyeni koleksiyonu ile müthiş özgün bir koleksiyona imza atıyor Başak. Barcelona’da yer alan Gaudi’nin evinin formunu anımsayın. Bu esintiyi bir deri ceketin bitişlerinde hayal edin. Yine Gaudi imzası taşıyan Park Güell’in içinde kırık mozaiklerden yapılan duvarları gözünüzün önüne getirin. Karışıklıktan doğan harmoniyi kazakların cep detaylarında yakalayın. Başak’ın her biri merak uyandıran tasarımları gerçekten koca bir alkışı ve yakından takibi fazlasıyla hak ediyor. Bashaques defilesinin makyajını tasarlayan MAC ekibine ise ayrı bir satır açmakta fayda var. Ressam paletlerini andıran makyaj tasarımı koleksiyonun en önemli tamamlayıcısı ve aynı zamanda defilenin yıldızlarındı.
OUTKASTPEOPLE VE BRAND WHO
Yurtdışındaki başarısı ile adından sıkça söz ettiren ancak bu sezon takvimde yer almayan Les Benjamins’den sonra spor-lüks segmentte ilerleyen iki yeni markamız daha var. Bunlardan ilki OUTKASTPEOPLE. Hem kadın hem erkek parçaları sunan marka podyumu sokağa değil, sokağı podyuma taşıyor. Tarzını ve tavrını gerçekten çok beğendim. Hayli iddialı sayılacak vücut kemerlerini günlük parçalarla kullanarak yarattıkları tezat son derece modern. Aynı modern dokunuş metalik kumaşların spor kullanımı ile de podyuma taşınıyordu. Bu zıt duruşu ciddi anlamda seviyorum. Spor-lüks segmentteki diğer markamız ise erkekler için tasarımlar yapan Brand Who. Styling, podyum kullanımı, model seçimi anlamında on numara ve gayet yurtdışı standartlarında bir defileye imza atıyor Brand Who. Markayı not etmekte fayda var. Bir koleksiyonlarını yabancı bir moda takviminde de görmeyi çok isterim.
SUDI ETUZ
Benim adıma sürpriz olan bir diğer isim ise tasarımcı Şansım Adalı’nın markası SUDI ETUZ oldu. SUDI ETUZ’un göz dolduran renk seçkisi Studio 54 döneminden aldığı ilham ile hayli etkileyici bir koleksiyona dönüşmüştü. Şehirli kadının gardırobunda günün yıldızı olmasını garantileyecek zarif ancak iddialı parçalara sahip olan bu koleksiyonda kadifelerin saten ve pırıltılı şifon pliseler ile biraraya gelişi kalbimi çalan detaylardan oldu.
DERYA AÇIKGÖZ
Takvimin bu sene şaşırtıcı bir ismi vardı; Hadise’nin kız kardeşi Derya Açıkgöz. Derya aslında styling yapan ve modanın farklı alanlarında yer alan bir isim. Davetiyesini aldığımda ise bu yeni heyecanın podyuma nasıl yansıyacağını merakla bekleyenler arasında yerimi almıştım bile. Ayna kaplı podyumda birbiri ardına gayet güçlü kesimlere sahip kırmızı ve siyahın ağırlıkta olduğu bir koleksiyon ile bizleri selamladı genç tasarımcı. Hatlarında biraz Mugler, biraz Versace etkisi hissettim. İkinci koleksiyonu ile tarzının daha da oturacağına eminim. Feminen çizgileri çok seven biri olarak Derya’nın ilk koleksiyonu “Mirror” benden geçer not almayı başardı. Özellikle deri kullanımını çok beğendiğimi ve çarpıcı bulduğumu eklemeliyim.
RAISA & VANESSA
Gelelim moda haftasının kapanışını hakkıyla yapan isme. İkiz kardeşler Raisa & Vanessa, kuvvetli yükselişine sektörde kalıcı olacak adımlar atarak devam ediyorlar. Benim izlenimim yurtdışında yabancı bir moda haftasında görüp çok etkileneceğim bir şova imza attıkları yönünde. Her sezon işin operasyonel tarafına en az koleksiyonları kadar emek harcıyor ve ciddi bir bütçe ayırıyorlar. Başarı da aslında bu etkenlerin birleşiminden meydana geliyor. Kızların asi ve provokatif bir tarzları var. Çok iyi bir işçilik ile yola devam ediyorlar. Bu tarz ve tavır ile çok rahat bir Balmain, Givenchy, Saint Laurent çizgisine oynayabilir durumdalar. Beykoz Kundura Fabrikası’nda sergiledikleri yeni koleksiyonları “Warehouse” 70’lerin ışıltılı gece partilerinden ilhamını alıyor. Kalın bel kemerleri ile yüceltilen kadın figürü kadife ve pırıltılı kumaş detayları ile daha da çarpıcı bir hal alıyor. Tarzı ve stili ile markanın ruhunu son derece iyi yansıtan oyuncu Berrak Tüzünataç’ın açılış ve kapanışını yaptığı, şov boyunca canlı müzik performansının bir an bile tempoyu düşürmediği defile Raisa & Vanessa’nın ülke standartlarını çok daha ileriye taşıyacak nice işlere imza atacağının adeta teminatı gibi.
Blogun yeni tasarımına bayıldım! <3
Koleksiyonlar çok güzel ama tabi ki Raissa Vanessa bir adım ön plana çıkıyor, kıyafetleri ve atmosferi çok beğendim 🙂
Sevgiler, Kubilay 🙂
http://www.kubilaysakarya.com