RECAP: PARIS FASHION WEEK

chanel2-side

“Front Row Only” diyen Karl Lagerfeld bu kez 800 konuğun davetiye alamamasına malolmuş olsa da defileye gidebilen şanslı isimlerin hepsinin ön sıra keyfi yaşamasını sağlayacak bir oturma düzeni ile Chanel Sonbahar-Kış 2016 defilesini Grand Palais‘de sunuyordu. Sırt sırta vermiş altın rengi sandalyelerin dizili olduğu alan alışık olduğumuz Chanel ihtişamına sahip defile alanlarının aksine eski ve “samimi” Chanel sunumlarını andırır nitelikteydi. Koleksiyonda yer alan fazla fazla inci kullanımı, deri ve tüvit detaylı şapkalar, ikonik Chanel çantadan esinlenerek yapılan göz makyajı ve Lagerfeld’in kedisi Choupette‘in figürüne sahip bileklikler oldukça dikkat çekiciydi. Benim şahsi favorim ise yine ve her zaman aksesuarlar ve çantalar!

lv1

Blog’da canlı olarak yayınlanan Louis Vuitton defilesinde ise tasarmcı Nicolas Ghesquière, spor-lüks bir koleksiyon ile sonbahar-kış sezonunu selamlıyordu. Sosyal medyayı hayli etkin kullanan markanın şov öncesinde Instagram hesabını tasarımcı ele geçiriyor ve tasarımlarındaki ilham noktalarından, davetiyeye, aksesuarlardaki detaylardan, defile alanının dekorasyonuna kadar birçok özel detayı bizlerle paylaşarak merakımızı pekiştiriyordu.

Miu-Miu-1

Son günün bomba defilesi ise tartışmasız Kendall Jenner, Gigi Hadid, Bella Hadid, Adriana Lima, Lara Stone ve Emily Ratajkowski’nin podyumda boy gösterdiği Miu Miu defilesi idi. Böyle bir süpermodel takımı olabilir mi! Miu Miu’nun eğlenceli ve dinamik çizgisini takip etmek hep çok keyif vericidir. Bu kez de Miuccia Prada Türkçe’de “döşemelik kumaş” dediğimiz türden brokar kumaşlar ile ağırlaşan, denim ceketler, armalar ve birbirinden iddialı ayakkabılar ile neşelenen bir koleksiyona imza atıyordu. Bu arada, Prada’nın ve Miu Miu’nun tasarımcısı Miuccia Prada. Miu Miu ismi de aslında kendisinin lakabı.

yazbukey2-side

Paris Moda Haftası‘nın bir de sürpriz işbirliği vardı. Sonbahar-Kış 2016 koleksiyonu için Christian Louboutin Yazbukey ile hayli retro bir koleksiyona imza atıyor! Yazbukey sanırım tasarım yolculuğuna artık Emel Kurhan’dan ayrı devam ediyor ancak özellikle pleksi tasarımları ile sokak modası karelerinde sıklıkla rastlradığımız Yazbukey markası ilk kurulduğunda Yazbukey ve Emel Kurhan’ın imzasını taşıyordu.

DG

Moda haftasına eğlenceli partiler de damgasını vuruyordu tabii. Eğer modadan bahsediyorsak, her daim kutlanacak birşey vardır! Bu partilerden bir tanesi İtalya’yı, bir diğeri ise Amerika’yı Paris’e taşıyordı. Dolce & Gabbana‘nın Paris aşkını taşıyan kapsül koleksiyonu “Paris je t’aime” partisinin kendini ışığın ve aşkın şehrinin büyüsüne kaptıran ünlü konuklarının ararında Anna dello Russo, Olivia Palermo, Kelly Rowland gibi isimler vardı.

Coach‘un ise Paris’teki ilk butiğinin açılışı şerefine filmlerde gördüğümüz Amerikan koleji mezuniyet partisi temalı verdiği parti sosyal medya hesaplarımızda en çok gördüğümüz, en çok paylaşılan karelere sahne oluyordu. Detaylara göz atmak isterseniz sizi şöyle alalım.

Paris Moda Haftası’nda beni en çok heyecanlandıran defilelerin ilk sırasına yerleşen Saint Laurent defilesi ile yazımı buradan okuyabilirsiniz. Ayrıca Demna Gvasalia’nın tasarımcı koltuğunu devraldığı ve ilk koleksiyonunu sunduğu Balenciaga, Givenchy, Lanvin, Dior gibi defileleri konu aldığım yazımı okumak için de bu Cumartesi günü Akşam Gazetesi Cumartesi Eki’ni almayı unutmayın!

Blog’da kullanılan fotoğraflar Vogue Fransa ve Buro 24/7 sitelerinden alınmıştır. 

fashiononboard

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *