Şu aralar yine yoğunluğun tavan yaptığı bir dönemden geçiyoruz. Bu yoğunluğun yanında biraz da olsa kendime vakit ayırmaya daha doğrusu kendim için vakit yaratmaya çalışıyorum.
Özellikle şu aralar- algıda seçicilikten midir nedir- şehirli kadının bu yoğun hayatının koşturmacısında nasıl bunaldığını, yorulduğunu ve hayatta kalmaya çalıştığını anlatan insanlarla, yazılarla karşılaşıyorum ya da kendimi sürekli bu sohbetlerin içinde buluyorum. Ne yalan söyleyeyim, bu mücadelenin içinde hayatta kalmayı başaran bizleri her seferinde bir kez daha takdir ediyorum. Her sabah yataktan kalkıp, uykusuzluğun pençesinde hazırlanıp kendini günün içine atmak bile başlı başına takdir edilesi bir iş. Kendi işimizin yanı sıra bir de rekabetin göbeğinde hem varolanın en iyisi olmak için hem de başka alanlarda kendimizi geliştirmek için harcadığımız çaba ise apayrı bir takdir konusu doğrusu.
Evet, bunca girizgahtan sonra gelelim konumuza. Yoğunluğa ve sürekli bakımlı, zinde, fit, güzel, makyajlı ve daha fazlı -lı olma haline arada bir “kahve molası” vermeyi çok seviyorum. Böyle günlerde de kurtarıcım kesinlikle düz ayakkabılar, siyah tayt ve beyaz t-shirt.
Ne kadar da şaşırtıcı değil mi? 🙂
We are currently struggling another period of “extreme busy” days again and I am trying to create some personal space for myself. Well at least I am trying..
It is tough to exist as a woman in this jungle and probably due to this perceptual field, I am constantly coming across chats and columns regarding this matter nowadays. We, the women of the city, are tired, exhausted and more than anything, we are trying very hard to survive. And honestly I really appreciate our hard work. Even waking up each and every day when it is still dark outside and trying to deal with our sleeping problems, putting our make up on and giving our hair some shape deserves a huge kiss on our foreheads and a sip of champagne for sure.
Skipping the heart rending intro part, I really love pausing the madness for a little while and have a coffee break with my flat shoes, white tee and black leggings. What a surprising choice, right!
Wearing
Zara bomber jacket (previous season), Bershka t-shirt (new), Topshop leggings (new)
and Aldo shoes.
Yazı,düşüncelerimin tercümesi olmuş…Artan rekabet ortamında başarının sürekli artması gerekliliği,koşturmaca,yoğunluk,stres,anlayışsız insanlar…Her zaman bakımlı,hoş,fit olmaya içten içe özensekte bazen yorgunluğa yenik düşüp kendimizi ihmal edebiliyoruz.İşte burda Rüya'cım senin blogun,yazıların,hoş fotoların devreye giriyor ve bizi tekrar kendimize getirip,enerjimizi artırıyor:)
İyi ki varsın…Sevgiler…
ne kadar sevindim anlatamam! :)) ben de paylastikca, sizden de olumlu yorumlar alinca gercekten kendime geliyorum ve enerjim artiyor, bu beni cok motive ediyor. candan sevgiler, iyi ki varsiniz <3
Wonderful hair style dear 🙂
http://beautyfollower.blogspot.gr
really? thank you so much! have been considering a little change actually. i am kinda bored.. let's see 🙂
Oyle guzel bir enerjin ve isigin var ki ne giysen mukemmel duruyor ustunde Ruya. Resmen isik saciyorsun! Cok begenerek takip ediyorum, keep up the good -no, perfect work 🙂 Sevgiler! M.