Geçtiğimiz ay 29 yaşına girdiğimden beri zamanın ne kadar hızlı geçtiğini düşünüp yaş alan cildime ne kadar iyi bakıp bakmadığım ile ilgili ciddi bir vicdan muhasebesi yapmaya başladığımı itiraf etmeliyim. Bundan birkaç yıl önce eve yorgun geldiğimde makyajımı çıkartmadan uyumak benim için pek de önemli sayılmazdı. Sonuçta bir geceden ne olabilir ki derdim. Ya da cildimi aklıma geldiği zaman, çoğunlukla haftada en fazla iki kere, özel olarak temizler ve nemlendirirdim. Ancak şimdi kendime ve cildime ne kadar iyi davranmam gerektiğinin ciddi şekilde farkına vardım.
Bunun için neler yapıyorsun Rüya diye soracak olursanız; bir kere mutlaka çok fazla su tüketiyorum. Sigara kullanmıyorum. Oldum olası alkolle de pek aram olduğu söylenemez. Gece uykusu ise olmazsa olmaz. Gelelim bakım konusuna…
Öncelikle ben bir dermotolog ya da cilt uzmanı değilim ancak işim gereği yeni çıkan birçok ürünü test etme fırsatı bulabiliyorum. Micellar sular, peelingler, maskeler, yağlar, serumlar… Bir süredir de T bölgesi yağlı olan cildim için Foreo‘nun Mini Luna‘sını kullanıyordum. Hatta Snapchat hesabımdan da bu mavi renkli, silikon cilt bakım cihazını sizinle paylaşmıştım. Foreo ekibi yurtdışından bana ulaşarak beni çok keyifli bir geziye davet etti ve denemem için birkaç ürününü de öncesinde bana hediye olarak gönderdi.
Bunlardan ilki, bende minisi olan Luna’nın büyük boyu. Bu ürünün diğerine göre farklı anti-aging özelliğinin olması. Aynı Luna Mini’de olduğu gibi bu cihazı da jel formüllü temizleyici ile birlikte kullanıyorsunuz. Cildinize temizleyici uyguladıktan sonra Luna‘yı ıslatıyor ve masaj yaparak yüzünüzde gezdiriyorsunuz. Bu uygulama temizleyicinin gözeneklere çok daha iyi şekilde nüfuz etmesini sağlıyor ve titreşimleri sayesinde cildinize masaj yapıyor. Bazı dermotologların cildin sorunlu bölgelerindeki problemleri diğer sorunsuz kısımlara taşıyabileceği konusunda kaygılarının olduğunu duyduğum bu cihaz bende böyle bir probleme sebep olmadı ve sonuçtan memnun kaldım. Anti-aging özelliğini ise zaman içerisinde daha net bir şekilde gözlemleyebileceğimi düşünüyorum. İlk kullanımda yüzünüzdeki hareketliliği hissedebiliyorsunuz. Ben bunu canlanma hissi olarak tanımlıyorum.
Ürünlerden diğeri Luna Play. Bu hayli sempatik ufaklık Luna’ların en küçüğü. Çantada taşımak için ideal ve fiyatı da gayet uygun. Yalnız diğer Luna’lar gibi şarj edilemiyor.
Üçüncü ürün ise Foreo’nun silikon diş fırçası, Issa. Bu ürünü bir süredir kullanıyorum. Aynı klasik diş fırçası gibi üzerine diş macununuzu sıkarak dişlerinizi fırçalıyorsunuz ancak Issa’nın silikon yapısından ötürü ürünü sadece dişlerinizde değil, ağzınızın tamamında kullanabiliyorsunuz. Bir başlık yaklaşık bir senelik kullanım için ideal. Ek başlıkları ise ayrıca satılıyor.
Bu arada Foreo’nun erkekler için de ayrı bir serisi var. Çok güzel bir hediye alternatifi olabileceğini düşünüyorum. Buradan göz atabilirsiniz.
Benim Foreo dünyasına girişim gördüğünüz üzere bir hayli hızlı oldu. Yarın ise Foreo’nun misafiri olara Hırvatistan‘a gidiyorum. Bakalım bu macerada beni neler bekliyor olacak! Instagram ve Snapchat hesaplarımdan heyecanıma ortak olursanız çok mutlu olurum.