AKSAM CUMARTESI 7.11.2015



Rüya Büyüktetik
7 Kasım 2015 

Akşam Gazetesi Cumartesi Eki

GÜÇLÜ KADINLARIN
GÜÇLÜ KOLEKSİYONU

Kuvvetli kadınlar hikayelerini anlatıyor, her kadın kendi
hikayesinin ana karakteri oluyor. İnsan hakları, eşitlik, ırkçılık, kadın
hakları gibi önemli konulardaki hassasiyeti ile moda markalarının en
duyarlıları listesinde başı çeken bir marka Benetton. Köklerine olan sadakati
ile takdire şayan markaların da başında geliyor. Treviso’da kurulan bu İtalyan
markasının yeni koleksiyonu, kadınları hem kendi hikayelerinin merkezine
oturtuyor hem de markanın yeni koleksiyonunu kadınların hikayeleri ile
anlatıyor. Ekim ayının sonunda dünyanın farklı ülkelerinden basın mensuplarını
Treviso’daki ana merkezinde ağırlayan Benetton, yeni koleksiyonunu ve markanın köklerini
oluşturan değerlerini bu basın toplantısında bizlerle paylaştı. Her kadının daha
iyi bir geleceğe sahip olmak adına tecrübelerini birbirleri ile paylaşmaları
felsefesine yer veren, Benetton stilinin ruhunu ve yaratıcılığını vurgulayan “A
Collection of Us” adlı yepyeni koleksiyon markanın geleneklerine bağlı ancak
aynı zamanda yenilikçi de olabilen yönünü ortaya koyuyor. Miras, teknik, renk,
performans temalı dört kapsül koleksiyondan oluşan yeni koleksiyonun global
kampanyasında da beş tane kadın model yer alıyor. Farklı jenerasyonlara mensup
kadınlar özgürlük ve güçlü olma adına dünyadaki tüm kadınlar ile tecrübelerini
paylaşıyorlar.

Sürdürülebilirlik
üzerine…
“Benetton Kadının Güçlendirilmesi Programı” Birleşmiş
Milletler’in 2030 yılı için sürdürülebilirliği geliştirme hedefleri
doğrultusunda hareket ederek kadınlar için önemli konuları ele alan ve bunların
üzerine projeler geliştiren bir girişim. “Ya her kadın kendi hikayesinin ana
karakteri olabilseydi?” sorusu üzerine kurguladığı yeni sosyal sorumluluk
projesi ile Benetton, şirketin sürdürülebilirlik stratejisini kuvvetlendirerek
sürdürülebilir bir hayatı ve tüm ekonomik sektörlerde katılımı bekleyen
kadınlara odaklanmayı hedefliyor.
LANVIN’DE
BEKLENMEYEN AYRILIK

Raf Simons ve Dior ayrılığının daha dumanı üzerindeyken
birkaç gün sonra bir başka Fransız modaevindeki ayrılık ile moda dünyası
şaşkına döndü. Raf Simons’un moda dünyasındaki vahşi telaş içerisinde kendi
hayatının iplerini eline alarak Dior’a istifasını sunmuş, kendi şahsi ilgi
alanlarına zaman ayırmak istediğini beyan etmişti. Ancak durum Lanvin’de biraz
daha farklı. Alber Elbaz Lanvin’in küllerinden yeniden doğmasını sağlayan ve on
yedi yılını bu markaya vermiş, kendi meslektaşları ve çalışanları tarafından
çokça sevilen bir tasarımcıydı. Adı ile özdeşleşmiş bu markadan, tabir-i caizse
kendi evinden, ani şekilde ayrılması modaevinin yaptığı basın açıklaması ile
biraz netliğe kavuştu. Evet, bu ayrılık kararı tek taraflı idi. Lanvin’in
çoğunluk hissesini elinde bulunduran “patronlar” artık Elbaz ile devam etmek
istemiyordu. Alın size bir gündem daha. Tasarımcılar yaratıcı yönlerini
geliştirecek, markanın müşterilerini tatmin edecek ve dolayısıyla satışları
arttıracak, bir yıl içinde yaz, kış, ara sezon, cruise, couture
koleksiyonlarına ve özel işbirliklerine imza atacaklar, sosyal medya
bilinirliklerini katlayacaklar, ses getirecek kampanyalar ile ilgiyi
üzerlerinde tutacaklar ve bir de tüm bu insanüstü uğraşlara ek olarak
patronları mı memnun etmeye uğraşacaklar?
BALMAIN
ÇILGINLIĞI

Yılın dört gözle beklenen koleksiyonu Balmain x H&M
Perşembe günü itibariyle satışa çıktı. El yakan fiyat politikasıyla birçok
modasever için sadece bir hayal olmaktan ibaret olan Fransız moda evinin 1985
doğumlu genç tasarımcısı Olivier Rousteing koleksiyon hakkında verdiği
röportajda “Balmain’I H&M’leştirmedik, H&M’I Balmain’laştırdık”
diyordu. Bu koleksiyon Rousteing için Balmainsever genç kitleye sunulan bir
hediyeden başka birşey değildi. Ta ki, koleksiyonun satışa çıkma tarihinden iki
gün önce düzenlenen VIP alışveriş partisinde yaşanan yağmalama benzeri
görüntüler sosyal medyayı sallayana kadar. Bu görüntülerin etkisi o kadar
büyüktü ki televizyon kanalları videoyu ana haber bültenlerine taşıdı. Aslında
bu çok da büyük bir sürpriz değil. H&M’in bundan evvel gerçekleştirdiği her
işbirliğinin özel satış daveti olarak konumlandırılan gecesinde bu tip bir
kargaşa yaşanıyordu. Ancak belki de durum bu seferkilerden çok daha vahimdi.
Elindeki deri ceket için birbirini tokatlama raddesine gelmek gerçekten de
bahsi geçen marka hangisi ise onun ciddi bir tutkunu olmak demek midir? Askıda
asılı hangi ürün için etrafınızdaki insanları çiğnemeyi göze alırdınız? Moda
gitgide vahşi bir hal mi alıyor?

fashiononboard

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *