AKSAM CUMARTESI 3.10.15

Rüya Büyüktetik
03 Ekim 2015 
Akşam Gazetesi Cumartesi Eki

Duygulara dokunan bir
koleksiyon
GUCCI Açılışı en heyecan verici koleksiyon ile yapalım. Alessandro
Michele önderliğindeki yeni Gucci değişime son sürat devam ediyor. İlk iki
koleksiyonu ile birlikte Michele Gucci’yi en çok konuşulan markaların üst sıralarına
taşımayı başarmıştı. Dünya modasının gözü Gucci’deki köklü ve derinlikli
değişime çevrilmişti. Michele şiirsel dokunuşunu ve romantik yanını
tasarımlarına taşıdığı Yaz koleksiyonunu Milano Moda Haftası’nda sundu. Özenle
hazırlanmış kenarları işlemeli organza davetiyelerden ne denli detaycı, ne
denli şairane ve ne denli duygulara ve duyulara hitap eden bir koleksiyona
tanıklık edeceğimiz zaten önceden hissediliyordu. Scalo Farini tren istasyonun
içi markanın yapıtaşlarından biri olan yılan figürlerinden oluşan dev bir halı ile
kaplanmıştı ve halı ile kaplı podyumun üzerine farklı retro desenlerden oluşan
paravanlar yerleştirilen defile alanı oldukça etkileyici gözüküyordu.  Diz altında biten etekler, derin yırtmaçlar
ve derin V  göğüs dekolteleri, bohem-maskülen
silüetler, parlak kumaşlar ile transparan detayların çarpıcı tezatlığı,
platformlu topuklar, zengin boyun aksesuarları ve aynı Sonbahar/Kış
koleksiyonunda gördüğümüz ve ön plana çıkan yüzükler… Bu koleksiyon ile moda
dünyasının Michele’nin baştan yarattığı Gucci kadınına hayranlığı bir kat daha
arttı.
MOSCHINO Yüz kısmı tül ile kapalı bir baret mi dediniz? Ya
da güvenlik şeridinden kemer? Belki de yol kenarına dikkat çekmek için konulan
kırmızı beyaz çizgili külahları ters çevirip çanta yaparsınız? Bütün bunları
kim yapar? Tabii ki Jeremy Scott! Jeremy Scott Barbie, Looney Tunes, Mc
Donald’s gibi popüler kültürün tüm nimetlerinden esin aldığı koleksiyonlarına
bir yenisini daha ekledi. Asfalt görünümlü zemin üzerinde trafik tabelaları ile
çevrili bir podyumda gerçekleşen Moschino defilesi yine adından çok ama çok söz
ettirdi. Koleksiyondaki parçaların şimdiden aynı önceki koleksiyonlar gibi yok
satacağına adım gibi eminim.
PRADA Pırıltı ve payet! Miuccio Prada önümüzdeki yaz bizi
ışıltılı kadınlar olarak görmek istiyor. Etek boyunu kapatan uzunlukta
transparan gömlekler, parlak şeritli trençkotlar, etekler, payet ve çiçek
işlemeli döpiyes ve ceket-pantolon takımlar, disko topunu andıran iddialı
küpeler, süslü bir balık ağından esinlenen büyük boyun aksesuarları, iki
sezondur altın çağını yaşayan çanta içinde çanta modeli ile Prada yine kuvvetli
ve sofistike bir İlkbahar/Yaz sezonuna göz kırpıyor.
MISSONI Önümüzdeki yaz markanın imzası haline gelmiş olan
zigzag desenleri tahtlarını bir süreliğine düz çizgilere bırakıyor. Etnik
tavrın hakim olduğu defilede, dikine ve yatay çizgilerin birarada kullanımından
doğan tezatlık kuvvetli bir harmoni içerisinde önümüzdeki yaz bizi ele
geçirecek gibi gözüküyor. Afrika esintisi taşıyan egzotik hava, köprücük kemiği
üzerinde yarım yay şeklindeki desenlerde kendisini çok daha baskın şekilde
hissettirirken hemen yaka detayının altından başlayan bambaşka bir motif bizi
keyifli bir sürprize davet ediyor. Sarılar, kırmızılar, turuncular, pembeler,
kahverengiler ile etnik yaz Missoni’de bizi bekliyor.
Sevdim :

1 ) Emporio Armani’nin pudra ve somon tonlarındaki İlkbahar
esintisini karamel tonları ile çerçevelediği koleksiyonunu sevdim.
2 ) Phillipp Plein’in robotların gözetimi altındaki
hareketli bir podyumunu etkileyici buldum. Markanın reklama ve şovlara ayırdığı
bütçe takdire şayan.
3 ) MaxMara’nın bol yıldızlı tasarımlarını eğlenceli ve
sokak modasını hareketlendirecek türden buldum.
4 ) Versace’nin güçlü, kışkırtıcı, siyah tonlarını
benimsemiş İlkbahar koleksiyonunu çarpıcı buldum.
5 ) Ünlü heykeltraşlar Jan ve Joel Martel’in “Concrete
Trees” eserinden ilham alınarak tasarlanan Fendi podyumunu etkileyici buldum.
Fendi’nin 70’lerden esintiler içeren koleksiyonuna ise mutlaka göz atmalı
derim.
6 ) Peter Dundas’ın kreatif direktörlüğünü devraldığı
Roberto Cavalli’deki gençleşen ve sporlaşan tavrı ilgi çekici buldum.


 İKONİK
BİR İŞBİRLİĞİ
Yaşsız kadınları çok seviyorum. Yıllara damgasını vuran İtalya’nın
ikonik isimlerinden Sophia Loren ise yaşsız kadınların başında geliyor. Dolce
& Gabbana’nın İtalyan köklerine olan bağlılığını ise hepimiz biliyoruz.
Markanın Sophia Loren’den ilham alarak yarattığı ruj koleksiyonunun yine Sophia
Loren’in kendisinin yer aldığı reklam kampanyasının ilk görselleri de geçtiğimiz
hafta yayınlandı. Hayli feminen, siyah dantel bir Dolce & Gabbana elbise
içinde poz veren Sophia Loren yine çok ama çok ilham verici. İtalya’nın iki
efsanesinin biraraya gelmesinden doğan bu hoş işbirliği bu haftanın öne çıkan
hadiselerinden.
BÜYÜK
BEDENDE BÜYÜK DEĞİŞİM

Son haftalardaki yazılarımda Türk markalarındaki değişim
rüzgarlarından mutluluk ile bahsediyorum. Geçtiğimiz hafta Faik Sönmez’in oğlu ve
şirketin başındaki isim Mete Sönmez ve firmanın 15 yıllık tasarımcısı Sibel
Aral ile biraraya geldiğimizde yaz ayından bu yana Faik Sönmez’de keyifli
değişiklikler olduğunu gözlemlediğimden bahsettik. Bir süredir vitrininden
tasarımlarına markada bir dinamikleşme durumu söz konusu. Yıllardır büyük beden
çalışan firma son iki sezondur 38’den 52’ye uzanan beden seçeneği ile çehresini
değiştirme yolunda sağlam adımlar atıyor. Otomatik serilenmeyen kalıplar ile
biraz meşakatli ancak ürün kalitesi açısından çok daha garantili bir yola
gitmişler. Zoru seçmişler diyebiliriz. Bütün bunların dışında web siteleri
üzerinden tüm dünyaya gönderim yapabilen ilk Türk markası olduklarını bu sohbet
esnasında öğrendim. Markanın kemikleşmiş müşterisinin alışveriş alışkanlığını
hiçe saymadan kendini yenileme yoluna gitmesi gerçekten takdire şayan.

fashiononboard

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *