MODA DÜNYASI FIRTINA HIZINDA
Ünlü isimlerin şıklık yarışına girdiği ödül törenlerinin kırmızı halılarından tutun da New York’un -20 derecelere varan soğuğunda sergilenen önümüzdeki Sonbahar-Kış kreasyonlarına kadar modanın fırtına gibi estiği bir haftayı daha geride bıraktık. Gündem öylesine yoğundu ki adeta nereye yetişeceğimizi şaşırdık. Bu dopdolu gündemin içinden öne çıkan tüm detaylara bugün birlikte göz atmaya ne dersiniz?
Bu hafta bir yandan New York Moda Haftası’nın nabzını tutarken bir yandan da birbiri ardına gerçekleşen kırmızı halı törenlerinin ışıltılı şıklıklarına tanıklık ettik. İlk kırmızı halı geçidi, her yıl düzenlenen ve New York Moda Haftası’nın resmi açılışının yapıldığı amfAR galasında yaşandı. Heidi Klum, Leonardo DiCaprio, Jordan Dunn, Robert De Niro gibi birbirinden ünlü isimlerin şıklık yarışına girdiği törende ipi göğüsleyen isim ışıl ışıl parlayan Chanel Haute Couture elbisesi ile Blake Lively oldu. Kırmızı halı şıklığına imza atan ikinci isim ise Amal Alamuddin Clooney idi. Berlin Film Festivali’nde George Clooney’in başrollerinde olduğu “Hail, Caesar!” filminin prömiyerine giydiği vintage Yves Saint Laurent tuvaleti ile Amal Alamuddin adeta şıklık ve zarafet dersi verdi.
Üçüncü kırmızı halı şöleni ise British Academy Film Awards töreninde yaşandı. Konukların ağırlıklı olarak kırmızı renkli tuvalet tercihleri göze çarparken görkemli işlemelere sahip bir elbiseyi nasıl bu kadar zarif ve elegan şekilde taşıyabildiğine hayranlıkla bakakaldığımız Cate Blanchett kırmızı halıda arz-ı endam etmeye başladı. Genel abartılı eleştirilerin aksine ben Alexander McQueen imzalı gösterişli tuvaletin Blanchett’in zarafeti ile yarattığı kibar kontrastı çok ama çok beğendim.
Gelelim haftanın son kırmızı halı törenine. Bu sene elli sekizincisi düzenlenen Grammy’lere Sam Smith’in verdiği kilolar ve Lady Gaga’nın David Bowie’ye saygı duruşu niteliğindeki sahne performansı damga vurdu. Ancak hem üç farklı dalda aldığı ödül hem de kırmızı halı şıklığı ile tek bir isim açık ara ön plana çıktı; o isim de Taylor Swift’ten başkası değildi. İki ayrı parçadan oluşan ve nar çiçeği ile fuşyanın çarpıcı uyumundan güç alan Atelier Versace elbisesi ile Swift yaşının dinamikliğine uygun bir şıklık sergiledi.
Los Angeles’da Saint Laurent rüzgarı
Geçtiğimiz hafta başlayan ve halihazırda devam eden New York Moda Haftası gündemimizin en tepelerinde yer alıyor. Ancak modaseverlerin New York’taki moda rüzgarına kapılmadan önce Amerika kıtası üzerinde daha sıcak bir uğrak noktaları vardı; Saint Laurent defilesinin gerçekleşeceği Los Angeles. Markanın tasarım ruhunu Paris’ten Los Angeles’a taşıyan Hedi Slimane dört gözle beklenen defilesi için mekan olarak ikonik konser salonlarından biri olan The Palladium’u tercih etmişti. Müzikten aldığı ilhamı kampanya görsellerinden koleksiyonundaki en ince detaylara varana kadar yansıtan Slimane’in şovu için The Rolling Stones, Led Zepplin ve Guns’n’Roses gibi ünlü rock gruplarına ev sahipliği yapmış The Palladium’u seçmesi kesinlikle tesadüf değildi. Koleksiyona gelecek olursak; Slimane önümüzdeki kış aylarında kadınları ve erkekleri 90’lara geri götürüp militer bir silüete bürüyor. Couture detayıyla işlenmiş koleksiyonda dikkat çeken el işçiliği, deriler ve süetlerle asileşerek Saint Laurent ruhunu en ince ayrıntısına kadar yansıtıyor.
Haftanın en çok tartışılan ismi
Kanye West ağzıyla kuş tutsa belirli bir zümreye yaranamayacağını YEEZY’nin üçüncü sezonu ile bir kez daha kanıtlamış oldu. Bir defileden ziyade bir sahne sanatları performansını andıran koleksiyon tanıtımında Kardashian ailesi fertlerinin giydiği Balmain ve Kanye West ortak yapımı Hollywood şaşası ile yırtık sökük detayları biraraya getiren elbiseler defilenin kendisinde sergilenen parçalardan daha çok ilgi odağı oldu. New York Madison Square Garden’da gerçekleşen ve bir hayli uzun süren performans esnasında Naomi Campbell’ın da aralarında bulunduğu onlarca modelden bir tanesinin uyuklaması ise New York Moda Haftası kapsamında sosyal medyada en çok esprisi yapılan kare oldu.
Dedikodular doğru mu?
Minimal stil algısı, ikonik aksesuarları ve çabasız şıklığın rafine parçalarına yaptığı ev sahipliği ile Celiné markasını sekiz yılda bugün olduğu yere adım adım taşıyan tasarımcı Phoebe Philo’nun bir süredir marka ile yollarını ayıracağı moda kulislerinde kulaktan kulağa fısıldanmaya başlamıştı. Philo’nun önümüzdeki günlerde Paris’te sunacağı Sonbahar-Kış 2016 koleksiyonunun ardından Celiné’deki görevini Azzedine Alaïa için bırakacağı ise kulağımıza gelen yeni haberler arasında.
Haftanın arzu nesnesi
Mikro çantalar sezonun olmazsa olmazlarından. Cartier de bu trendi kendi zamansız tarzı ile yorumlayarak C de Cartier çanta koleksiyonunun mini versiyonu olan Mini C de Cartier’i beş farklı renkte sundu. Renk seçiminde doğadan ve doğanın yarattığı tonlardan ilham alan Mini C de Cartier günün farklı saatlerine ve farklı mekanlara şıklıkla uyum sağlayabilecek hayli şehirli bir parça.