AKSAM CUMARTESI 13.02.2016

LONDON, ENGLAND - SEPTEMBER 17: A model showcases designs on the catwalk by Burberry Prorsum on day 4 of London Fashion Week Spring/Summer 2013, at Kensington Gardens on September 17, 2012 in London, England. (Photo by Ian Gavan/Getty Images)

Moda dünyasında taşlar bir bir yerinden oynuyor. Tasarımcılar mevcut koltuklarını terk ediyor, bazıları için ise ciddi ayrılılık söylentileri sektörün kulislerinde dönüp dolaşıyor. “Hız felaket getirir” dercesine önemli markalar moda haftalarının amansız hızı ve karmaşasına farklı bir tavır alarak kendi bağımsızlıklarını ilan ediyorlar. Sahi, moda dünyasında neler oluyor böyle? Gelin beraber geçtiğimiz haftadan geriye kalanlara şöyle bir göz atıp olaylara hakim olalım.

Bir süredir, özellikle Raf Simons’un Dior’dan bir nevi bireysel isyan bayrağını dalgalandırarak ayrılmasının ardından, moda sektöründe yaşanan hızlılığın sektörü nasıl da olumsuz şekilde etkilediği konuşulmaya başlanmıştı. Dev markalar, her ne kadar hızlı tüketimle köşe kapmaca oynasalar da aynı zamanda kalıcı işlere imza atmak durumundalardı ve kadın, erkek, couture, cruise, resort koleksiyonları derken bu işin bir yerde patlak vereceği zaten açıktı. Bu tartışmalar sektörün önde gelen isimleri tarafından kaleme alınan yazılarla daha hararetli bir hal almışken, geçtiğimiz hafta radikal bir karar İngiltere semalarından tüm moda dünyasına yayıldı. Burberry yayınladığı bir bildiri ile Eylül 2016 itibariyle kadın, erkek ayrı ayrı defileler yapmayacağını, markanın yılda iki kez karma defileler gerçekleştireceğini ve defilede sunulan parçaların da anında satışa sunulanacağını duyurdu. Belki de böylece, aylar öncesinden görüp de mevsimi geldiğinde gözümüzde çoktan eskimiş hale gelen koleksiyonlara karşı heyecanımızı da kaybetmemiş olacağız. Sosyal medya platformlarını aktif kullanışı ile birçok markaya da öncülük eden Burberry’nin Kreatif Direktörü Christopher Bailey bu kararla ilgili ise şöyle konuşuyor; “Yaptığımız bu değişiklikler defilelerimizle yarattığımız deneyim ve insanların onlarla fiziksel temasa geçebildiği an arasında daha yakın bir bağ kurmamızı sağlayacak. Eş zamanlı yayınlardan canlı sosyal medya kampanyalarımıza kadar attığımız bu adımların en sonuncusu bu yaratıcı süreç ve bu süreç, evrilmeye devam edecek.”

Burberry’nin bu radikal kararından hemen sonra Tom Ford cephesinden de önemli bir açıklama geldi. Geçtiğimiz yüzyıldan kalma bir anlayış ile koleksiyonları aylar öncesinden sergiliyor olmanın hem kendi emeklerini heba ettiğini hem de müşterilerinin heyecanını söndürdüğünü söyleyen Ford, 18 Şubat’ta New York Moda Haftası kapsamında sergileyeceği Sonbahar/Kış 2016 koleksiyonunu, Eylül ayında sergileyeceğini ve defile sonrasında da koleksiyonu direkt olarak satışa sunacağını açıkladı.

Dünya devi iki markanın aldıkları bu radikal kararların ışığında bakalım diğer dünya markaları nasıl bir rota çiziyor olacak ve önümüzdeki günlerde moda dünyasının takvimi nasıl şekillenecek? Bekleyip göreceğiz.

Fotoğraf : Getty Images

Yazının tamamını okumak için Akşam Gazetesi Cumartesi Eki web sitesine buradan göz atabilirsiniz.

fashiononboard

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *