Uzunca bir süredir İstanbul’da ve ülkemizde değerini bilmediğimiz ne kadar güzel yerler var hissine kapılmış halde buluyorum kendimi. Ne zaman yurtdışına gitsem, tanıştığım her kişi İstanbul’a, Ege’ye, Doğu’ya, Akdeniz’e, Karadeniz’e öyle bir hayran çıkıyor ki, içindeyken fark edemediğimiz şeylere dışarıdan bakabildikleri ve bu güzellikleri görebildikleri için onları gerçekten çok şanslı buluyorum. Çoğu zaman alıştığımız muhite, her zaman gittiğimiz kafeye, civarda gördüğümüz insanlara öylesine alışıyoruz ki, herşey enteresan bir rutine biniyor. Geçtiğimiz gün beraber birşeyler atıştırdığımız fotoğrafçı bir arkadaşım “insan yaşadığı yere körleşiyor” demişti. Ne kadar da doğruymuş.
Biraz çenem mi düştü nedir… Neyse, işte böyle hissettiğimiz günlerden bir gün Can ve Koray ile buluşma noktamızı her zamanki rutin yerlerimizden biraz çıkaralım dedik ve rotayı Fener-Balat’a çevirdik. Enteresan olmuş buralar. Eski ve yeni bir arada. Bir bakıyorsun İstanbul’da gördüğün en cool kafede müthiş İskandinav havası yaşıyorsun, kafeden bir adım ileri attığında Suriyeli çocuklarla top oynuyorsun. Bu muhitten bu denli etkilenince, sabahtan akşama uzanan fotoğraflı ilk Fener-Balat turumuzda keşfettiğimiz yerleri de sıcağı sıcağına yazmak istedim.
Discovering my city and my country just like a tourist is my new favourite hobby. With my dear friends Koray and Can, we chose Fener-Balat for our first touristic experience and enjoyed a full day in the neighbourhood. Enjoy my top five from our little tour.
Little note to the reader; sparing just one day for this beautiful neighbourhood will definitely not be enough.
Pideci ve lahmacuncu olarak geçen Forno minicik bir dükkan. İçeride çok az sayıda masa ve hayli lezzetli açık büfe kahvaltısı, bir de nefis pideleri var. Yer bulmak zor. Acıkmadan hemen önce gitmek gerek ki masa beklerken moral bozulmasın.
Serving delicious ‘pide’ and ‘lahmacun’, as known as Turkish Pizza, Forno is a cosy little place with a little seating capacity. They serve a super nice open buffet brunch. It might be hard to find a free table so consider the fact that you may have to wait for a while.
2. COOKLIFE BALAT
Evet, gelelim İstanbul’da karşıma çıkan en cool, en ‘Kinfolk’ kafeye. Buraya adım attığınız anda zaten bambaşka bir yerlere gidiyorsunuz. Mekanın hissiyatı inanılmaz. Her detay muazzam düşünülmüş. Tatlı ve kahvenizi fotoğraflamaya meraklı biriyseniz, buraya karşı apayrı bir aşk besleyeceksiniz.
This is the most coolest and the most ‘Kinfolk’ inspired cafe in Istanbul. The atmosphere of this little place is so incredible that the moment you step into it, you feel utterly smitten with each and every detail inside. If you are into taking photos of what you drink and eat, your love for this place will multiply.
3. COFFEE DEPARTMENT
Burası Balat’ta çok iyi kahve yapan yerlerin başında geliyor. Ama gerçekten çok çok iyi kahveden bahsediyorum. Kahve çekirdeklerini mekanın içinde öğütüyorlar. Ortam çok tatlı ve sakin. Dışındaki banklarda oturmak çok keyifi. Balat’ın henüz tam anlamıyla keşfedilmemiş bir tarafında kalıyor. İlk keşfedenlerden biri olmayı isteyeceğiniz türden bir mekan.
Coffee Department is serving the highest quality coffee in the neighbourhood. They name themselves as “Specialty Coffee Roasters” and they are totally right for that. The atmosphere is calm and peaceful. You can also enjoy your coffee while you are enjoying some fresh air sitting at the outside benches.
4. VINTAGE ISTANBUL
Coffee Departmant’a epey yakın, mükemmel vintage ürünler bulabileceğiniz küçük dükkan. Dükkanın sahibi bir vintage aşığı. Kendisi için vintage toplamaya başlayıp bu aşkını büyüte büyüte Vintage İstanbul’a dönüştürmüş bir isim. Burada Lanvin bir elbise de karşınıza çıkabilir, İpekyol’un seneler önce ürettiği ipek bir gömlek de. Fiyatları ise muadillerine göre oldukça erişilebilir seviyelerde. Bu yüzden gönlümü ayrıca fethetti. Ben bir pembe tulum ile bir kolye kaptım. Ancak buradan daha çok şey alacağıma eminim.
The owner of this store herself is a huge fan of vintage clothing and she is sharing her love with her customers through this little store with highly reasonable price tags. This little lovely store is quite close to Coffee Department.
5. TARİHİ MEKANLAR/ HISTORICAL PLACES
Balat’ın her sokağı ayrı bir hikaye. Ancak tabii buraya geldiğinizde ziyaret edeceğiniz iki çok önemli görülmesi gereken tarihi yer var. Bunlardan biri Fener Rum Patrikhanesi, bir diğeri de Fener Rum Lisesi. Özellikle 1881 yılında inşa edilen Fener Rum Lisesi bana kalırsa İstanbul’da görülebilecek en etkileyici yapıların başında geliyor. Araştırmaların devamı muhakkak ki gelecek.
Each street has a different story. But there are major historical places to visit when you are in Fener-Balat. The first one is The Ecumenical Patriarchate of Constantinople and the second one is Phanar Greek Orthodox College. Especially the architecture of the College is truly breathtaking. I am sure there is a lot more to discover so I will definitely be back in this neighbourhood as soon as possible.
One Comment