Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul’un ilk iki gününü bu yazımda, beni en çok etkileyen sunumlardan biri olan Mercedes-Benz celebrates Bahar Korçan sunumunu ise bu yazımda kaleme almıştım.
Şimdi gelelim dolu dolu geçen üçüncü günden hafızamda kalan detaylara…
“Tek mücadale”
Üçüncü günün açılışını yapan DB Berdan defilesi tartışmasız en yüksek enerjiye sahip defile oluyor. Cinsiyet ayrımcılığına karşı duran güçlü mesajı ile Rüzgar Erkoçlar‘ı da podyuma çıkartan Deniz- Begüm Berdan’ın tarzı ve tavrı bende hep Londra’nın o nev-i şahsına münhasır, asi ve aykırı sokak stili hissiyatını uyandırıyor. Baskılar, sloganlar, cesur renkler ve desenler bu markanın DNA’sını oluşturuyor. Deniz- Begüm Berdan’ın koleksiyonları ile ilgili yorumları ise en az podyumdaki şov kadar özgür ve cesur. “Baskıcı gözlerden, kibirli bakışlardan, homofobik, seksist ve karanlık düşüncelerden uzak, özgüvenimizi, ironik tavrımızı ve gök kuşağımızı yanımıza alarak toplumsal cinsiyet baskısını reddediyor, cinsel kimliğimizi, kuirliğimizi’ kutluyoruz.”
“Romantik bahçe”
Gelelim Nişantaşı’ndaki masalsı konağında yaptığı özel sunumda uzun bir aranın ardından moda haftamıza geri dönen sevgili Özlem Süer‘e. Akşam Gazetesi’nde yazarken 2015 yılında sevgili Özlem Süer ile çok güzel bir röportaj yapmıştım. O zaman uzun uzun sohbet etmiştik, güzel enerjisi ile laf lafı açmıştı. Kendisini yakından tanımak çok büyük bir keyifti. Romantik detayların yaratıcısı Özlem Süer bu kez sanatsal bir koleksiyon ile karşımıza çıkıyor. “Garden of Simone” koleksiyonu el işçiliğinin üst noktalarında gezerken renk seçimleri ve “layering” koleksiyona apayrı bir boyut katıyor. Saçta Sabit Akkaya’nın, makyajda ise NARS ekibinin yarattığı iddialı ancak çizgi ise takdire şayan. Floral desenlerin, barok detaylarla birleştiği bu koleksiyon benim MBFWI favorilerimden biri oluyor.
“Geçmişe hediye”
Özlem Süer’in Nişantaşı’ndaki defilesinden transfer aracımız ile birlikte trafiği aşıp tekrar Zorlu PSM’deki MBFWI alanına geri dönüyorum. Şimdi sırada Bora Aksu var. Bora Aksu’nun eşsiz romantizmi bu kez anneannesinin gençliğine bir yolculuk yapıyor ve ona hayallerinin gardırobunu armağan ediyor. Defileyi hayranlıkla izliyorum.
“Sevgili günlük”
Üçüncü günün en keyifli sunumlarından biri ise sevgili Mehtap Elaidi‘ye ait. “Dear Diary” adını verdiği koleksiyonun sunumuna günlük yapraklarını andıran süslemeleri aşarak giriyorsunuz. Bu da aslında koleksiyonun konseptini oluşturan genç bir kadının gerçek dünyadan hayal dünyasına kaçış hikayesini size birebir yaşatıyor. Mehtap Elaidi’nin imzası haline gelen beyaz gömlekler, fırfırlar ve volanlar bu koleksiyonda işleme ve nakışlarla renkleniyor.
“Kabileden şehir hayatına”
MBFWI’da üçüncü günün son moda hadisesi ise Soho House’ta düzenlenen afterparty’sine yüzlerce insanın akın ettiği Les Benjamins sunumu. Markanın alternatif ve cool tavrını seviyorum. İlkbahar-Yaz 2017 koleksiyonunun ilhamını Afrika çöllerinden geçen Tuareg halklarının cesur erkeklerinden alan tasarımcı Bünyamin Aydın tüm dünyada yükselişte olan spor-couture akımını çarpıcı renkler ile işlediği teknik kumaşlar üzerine kurguluyor. Koleksiyonun hafızalara kazınan mavi tonu Tuareg üniformalarının mavisi olarak geçen rengi “Alasho”.